HeR ÇoCuK BiR ÇiÇeKTiR

Yenidoğan Bilgileri

Yenidoğan Bilgileri
BEBEĞİN AĞIRLIĞI

Her bebekte farklılık göstermekle birlikte ortalama bebek ağırlığı 3.4 kg.‘ dır.
 Erkek bebeklerin ağırlığılığı kız bebeklere göre biraz daha fazladır.

Ağır bebekler: 4.5 kg. Üzerinde doğum ağırlığı olan bebekler normalden ağır
 olarak kabul edilirler. Ama bilinenin aksine bu bebekler ekstra sağlıklı olarak
 kabul edilmezler. Şeker hastası olan annelerin bebekleri normalden daha ağır olabilirler.

Hafif bebekler: Eğer bebeğin doğum ağırlığı 2.5 kg dan daha az ise bu bebekler 
düşük doğum ağırlıklı bebekler olarak adlandırılırlar. Bu bebeklerin normal
 bebeklerden tek farkı daha sık beslenmeye ihtiyaçları olmasıdır. Eğer bebeğin
 ağırlığı 2.3 ile 2.5 kg. Arasında sağlıklı görünse bile önlem olarak özel bakıma alınabilir. 
Bu bebeklerde en sık görülen sorunlar nefes alma, emme problemleri ve 
vücut sıcaklığı sorunlarıdır.
Eğer bebek 2.3 kg. Altında bir doğum ağırlığında ise özel bakım gereklidir.

Prematüre bebekler: Gebeliğin 40. Haftasından önce doğan birçok bebek düşük 
doğum ağırlığına sahiptir.

Ana rahminde birkaç hafta önce çıkmak bir takım gelişme basmaklarını atlamak anlamına gelir. 
36-38 haftalardan sonra olan doğumlarda genellikle ekstra sıcaklık, ekstra 
oksijen ve sık beslenmekle hallolan sorunlar bulunabilir. Ama daha önce
 doğan çocuklarda daha çok yadıma ihtiyaç vardır. Bu bebekler burunlarından 
takılan bir tüple beslenmek zorunda alabilirler. Hatta nefes almasına yardımcı 
olacak bir takım cihazlar da gerekebilir.

Zamanına göre küçük bebekler : Miadına göre küçük bebeklerde rahim 
içi gelişme geriliği denen ve beklenenden daha az büyüme anlamına gelen
 bir ifade kullanılır. Bu bebekler ana rahminde 40 hafta kalmalarına karşın
 doğumda akranlarına göre küçük olabilirler. Bu bebeklere yapılan 
uygulamada prematüre bebeklere yapılana benzemektedir. Miadına göre
 küçük bebekler
 rahimde yeterince beslenememiş demektir. Genellikle bebeğin “küçük “
 olması gelecekte sorunları olacağı anlamına gelmez. Rahim içi gelişme
 geriliğinin 
fetusun kalori ihtiyacını azaltan bir koruma mekanizması olduğu
 düşünülmektedir.

İLK MUAYENE
Doğumdan 24 saat sonra bebek tıbbi bir kontrolden geçirilir. Bu muayenenin 
ailenin yanında yapılmasının aileyi tatmin emektedir. Bu muayenede sırasıyla 
bebeğin kilosu, ve vücut ölçümleri (baş çevresi,boyu) yapılmaktadır. Sonra 
sırasıyla kalp ve akciğerleri dinlenmekte, iç organlarının elle muayenesi
 yapılmaktadır. Ayakları, bacak boyu, kalça çıkığı muayenesi ayrıca 
yapılmaktadır.
 Daha sonra erkek çocuklarda testislerin yerinde olup olmadığı kontrol 
edilmektedir.
 En sonda bebeğin omurgası ve makatı kontrol edilmektedir. Bu muayene 
sırasında merak edilen her soru sorulmalıdır.

 YENİ DOĞAN BEBEKTEKİ ALIŞILMADIK ANCAK NORMAL OLAN DURUMLAR:
Deri:

Yeni doğanın derisini rengi pembe-kırmızıdır. Bu derinin inceliğinden kaynaklanmaktadır.
Renk değişimi:

Bebeğin kan dolaşımı henüz çok düzenli olmadığından elleri ve ayakları 
mavi-mor görünebilir.
Noktalar(spot):
Genellikle burun çevresinde görülen beyaz noktalar henüz tam olarak
 çalışmayan ter bezlerinden kaynaklanmaktadır. Bu birkaç hafta kalabilir. 
Yine yüzde kırmazı plakalar halinde olan döküntüye “toksik eritem” olarak 
adlandırılır ve tedavi gerekmeden kendiliğinden düzelir.
Mavi yamalar:
Bunlar mongol lekeleri olarak ta bilinir ve deri altında mavi pigmenti n 
geçici birikiminden kaynaklanır.
Soyulma:
İlk günlerde bebeğin derisi soyulabilir. Bu özellikle avuç içi ve ayaklarda görülür.
 Bu hafif nemlendiriciler ile çözümlenebilir.
Saç:

Bebeklerin saç miktarı çok farklı olabilir. Ama genellikle doğum sırasındaki
 saçlar dökülür. Vücuttaki siyah tüyler ise zamanla dökülür.
Konak (saçlı derideki kepek benzeri birikim) :
Bu da deri soyulmasının bir türüdür ve temizlikle bir ilgisi yoktur

BAŞ
Biçimi:

Bebeğin başı doğum sırasındaki travmalara uygun olarak değişik bir şekilde 
görülebilir. Bu kafanın hasarlandığı anlamına gelmez.
Bıngıldaklar:
Bunlar henüz kafa kemiklerinin birleşmedigi yerlerdir. Bingildaklar saglam bir 
zar ile kaplidirlar ve normal temas ile hasar görmezler. Bazen nabiz atişi 
şeklinde bingildakta hareketlenme olabilir. Bu tamamen normal bir durumdur.
 Eğer bıngıldak içeri basık görünüyorsa bebeğin nispeten susuz kaldığının bir
 bulgusu olabilir. Eğer bıngıldak dışarı doğru çıkık ve bebek ağlamıyorsa, bu 
bir hastalık göstergesi olabilir 
ve doktora görünmek gereklidir.

GÖZLER
Şaşılık:

İlk günlerde olan şaşılık normaldir. Bebek gözlerini hareket ettirirler. Ak onları
 kontrol edinceye kadar gözleri kayabilir. Bu durum 6. Ayda düzelir. Ancak 
sabit bir şaşılık varsa doktora görünmek gereklidir.

KULAKLAR
Akıntı:
Kulak yolu kendi ürettiği balmumu benzeri bir salgıyla kendi kendini temizler. 
Ancak bu salgı ile iltihap akıntısının karıştırılmaması önemlidir.
Ağız:

Bebeğin dili altındaki doku nedeniyle erişkinlere göre daha hareketsizdir. 
Bu dilin hareket etmediği kanaatini doğurabilir. Bu zamanla düzelir. Ve 
gerçekten bağlı dil olarak adlandırılan durum az görülen bir durumdur. İlk yaş
 günüde dil tamamen 
hareket etmelidir.
Üst dudaktaki kabarcıklar:
Bunlar emme sonucunda oluşan kabarciklardir ve bebek emdigi sürece 
görülebilirler.
Beyaz dil:
Yalnızca anne sütüyle beslenen bebeklerin dilinin beyaz olması normal bir 
durumdur.
Sıvı dolu keseler:
bunlar damakta görülebilen zararsız kistlerdir.
Memeler:
Yeni doğan kız ve erkek bebeklerde memelerin şişkin olması hormonlara 
bağlı bir durumdur ve doğumdan 3-5 gün içinde belli olurlar. Bazen az
 miktarda süt benzeri 
salgı da gelebilir. Bunun kesinlikle sıkılmaması gereklidir.

KARIN
Karın fıtığı:
Göbek deliğine yakın ve bebek ağladığında belli olan bir şişkinlik normal 
değildir. 
Ancak bu durum yaygındır. Bunların az bir kısmında cerrahi müdahaleye ihtiyaç 
duyulur ve çoğu 1 yıl içinde kendiliğinden geçer.
Cinsel organlar:

Erkek ve kız bebeklerin cinsel organları hormonlar etkisiyle büyük görünebilir. 
Cinsel organlarda kızarıklık, şekil değişiklikleri bulunabilir bunlar ilk muayene 
sırasında doktor tarafından kontrol edilecektir ancak bu sırada merak edilen
 her şey doktora sorulmalıdır.
İnmemiş testis:
Erkek çocukların testisleri karın içinde gelişir ve torbaya doğum
 öncesinde 
inerler. Eğer ilk muayene sırasında doktor torba içinde testisleri 
hissetmezse 
bu her zaman inmemiş testis anlamına gelmez testisler
 hareketli-retraktil- de olabilirler. Eğer testis gerçekten 
inmemişse gerekli tıbbi müdahale zaman
 içinde yapılacaktır.
Kapalı sünnet derisi-fimozis:
Yeni doğanların sünnet derisi genellikle sıkıdır. Sünnet derisi geri 
çekilemez çünkü bu yaşta elastik değildir.
Katran renkli dışkı:

Mekonyum: bu siyah-yeşil renkte yapişkan olan dişki bebegin ilk dişkisidir. 
Ilk gün bu dişkinin gelmemesi doktora söylenmelidir.
Dışkıda kan:
Nadiren bebeğin dışkısında kan görülebilir. Bu doğum sırasında olan kanamanın yutulmasından kaynaklanmaktadır. Ancak bezin doktora gösterilmesi gerekebilir.
Kırmızı idrar:
Çok erken gelen idrar kırmızı renkli ürat kristalleri içerebilir.
 Benzer şekilde bezin doktora gerekebilir.
Sık idrar:
Bebeğiniz 24 saat içinde 30 kereye kadar idrar yapabilir. Anormal olan 4-6 saat 
boyunca idrarını yapmamasıdır.
Vajinal kanama:
Kız bebeklerde çok az miktarda vajinal kanama görülebilir, bu annenin
 hormonlarından kaynaklanmaktadır.
Vajinal akıntı:
Berrak veya beyaz renkli bir vajinal akıntı normaldir ve birkaç gün içinde kesilir.
Burun akıntısı:

Az miktarda burun akıntısı normaldir ve bebeğin soğuk aldığı anlamına gelmez.
Gözyaşi:
Bir çok bebek 4-6 haftalık oluncaya kadar gözyaşı dökmeden ağlarlar. Bu da 
normaldir.
Terleme:
Bebeklerin ısıyı alıp kaybettikleri yerleri başlarıdır. Bazı bebeklerin 
boyunlarında da terleme olabilir.
Kusma:
beslendikten sonra bir miktar kusma normaldir.

BEBEĞİ TUTMA VE TAŞIMA
Yeni doğan bebeklerin düşürülme korkusu içgüdüsel olarak bulunmaktadır.
 Henüz 
başını tutamayan bir bebeğin başı desteklenemediğinde başı arkaya düşecek
 ve
 bebek iç güdülerinden gelen korkuyu yaşayacaktır. Bebek her kucağa 
alındığında
 onun bütün vücudunu destekleyecek şekilde tutmak gereklidir. Onu kendinizi 
belli etmeden kucaklamanız onu yalnızca korkutacaktır.

GİYİM:
Bazı bebekler giyinmekten ve bezlenmekten hoşlanmaz. Bunların başlıca
 sebepleri şunlardır:

- Soğuk bir yüzeye vücutlarının temas etmesi çıplak derilerinin havayla
 temas etmesi
- Kıyafetlerin başlarının üzerinden çıkarılması
- Ayaklarının havada tutulması

Deneyler çevre sıcaklığı 29 derece civarına geldiğinde vücudun sıcaklık 
üretimini durdurduğunu göstermektedir. Buna göre normal doğum
 ağırlığındaki bir bebeğin 
giyimi bulunduğu ortamın sıcaklığına göre çabuk değişebilir olmalıdır.
Bebeğin asıl ısı kaybı başından olmaktadır. Buna göre başı korunmalıdır.
Derin uykuda bebek soğuğa daha duyarlı olmaktadır. Derin uykuda bebek 
arada
 sırada kontrol edilmelidir. Bebeğin üşüdüğünün belirtileri: nefes alma hızı
 artar. Huzursuzdur.
Bebek daha çok üşüdükçe daha sakinleşir. Ve bu halde onu sarmak içerideki 
soguk kiyafetlerin izolasyonuna ve bebegin daha çok üşümesine yol açar. 
Bu durumda bebek sicak bir ortamda soyulmali ve kiyafetleri degiştirilmelidir. 
Fazla sicakliginin farkinda olun.
Yazın bebeklerin kıyafetlerinin pamuklu olmasına özen gösterin. Sentetik
 kıyafetlerden kaçının. Eğer bebek çıplak iken mutluysa ortam müsaitse 
bırakın çıplak kalsın. Dışarıda ise güneşten koruyun.


BEBEĞİN TEMİZLİĞİ

Bebeklerin altları dışında sık temizlenmeye ihtiyacı yoktur. Genellikle kordon 
düşünceye kadar bebeğin yıkanmaması önerilir. Banyo yerine vücudunu ıslak
 bezle silebilirsiniz. Bu sırada burun ve kulaklara kulak temizleme çöpü 
sokmayınız.

İdrar ve kaka alışkanlıkları
Bebeğin ilk kakası siyah-yeşil renkli katran kıvamındadır ve mekonyum
 olarak adlandırılır. Eğer ilk gün kaka yapmamışsa doktor haberdar
 edilmelidir.
Kakanın değişmesi: Mekonyum sonrası kaka kahverengi-yeşil yarı sıvı ve 
içinde 
katı parçalar bulunan bir haldedir. Eğer kaka sizi endişelendiriyorsa bezi
 alın ve doktoruna sorun.

Kaka alışkanlığının oturması:
Anne sütü alan bebeklerin kakası sarı macun kıvamında olur.
 Fakat bazen yeşil 
renkli ve sıvı olabilir. Önemli olan bebeğin genel durumudur
 kakasının değişimi
 çok önemli değildir. Hazır mama alan bebeklerin kakası daha 
fazla ve daha 
yoğundur.

Kabızlık:
Biberon alan bebekler günde birkaç kez kaka yaparlar ancak meme alan bebekler
 birkaç gün kaka yapmadan geçirebilirler. Biberon alan bir bebek iki günde bir
 kaka yapıyorsa bunun sebebi genellikle suyu az içmesidir

İshal:
Biberon alan bebekte ishal başlarsa doktora görünmek gerekir eger eşlik eden 
kusma da varsa acil muayene gereklidir. Gastroenterit denilen sindirim 
yollarinin iltihabi küçük bebekler için tehlikeli olabilir. Ancak ishallerin çogu
 iltihaptan degil yiyeceklerdendir.

Renk değişiklikleri:
Katı gıdaya başlamadan önce verilen bazı gıdalar kakanın renk değişikliğine 
yol açar.

İdrar:
Önemli olan idrarı ne kadar sık yaptığı değil yapmadığı önemlidir.
 Birkaç 
saatlik kuru kalan bebeği dikkatle izlemek gerekir. Ağlama ve 
sakinleştirme 
bebekler ağladığında genellikle bunun bir sebebi vardır.

EN SIK AĞLAMA SEBEPLERİ

Açlık: en sık ağlama sebebi açlıktır. Bebek aç olduğunda onu yalnızca süt 
susturabilir.

Fazla uyarı, korku: Çevrelerindeki hızlı değişimlerde bebekleri korkutabilir.

Zamanlama hatası: Bebek karnı tok, uykusunu almışken hoşuna giden 
hareketler, uykudan hemen önce çok rahatsız edici olabilirler. Aynı şekilde 
biberon deliğinin değişimi bile bebeği huzursuz edebilir.

Üstünün çıkarılması: Bebek derisinin kumaş ile temasinin kaybettigi 
zaman bile huzursuz olabilir. Ayrica başindan çikarilan bir giyecek de 
bebegi huzursuz edebilir.

İrkilme: Bebek uykuya dalarken irkilebilir. Bu irkilme bile bebeği ağlatabilir.

Fiziksel temasın kalkması: Bebekler kucaktan bırakıldığında ağlayabilirler ve
 tekrar kucağa alındığında tekrar susarlar. Bu sakinleşme fiziksel temastan 
kaynaklanır.

Bazen bebeklerin neden ağladığı anlaşılamaz. Bu durumda bazı tedbirler
 almak faydalı olabilir.
Bunlar:Ninni söyleme, emzik veya hafif ısıtmak ile
 olabilir.

Kolik nedir:
Bebek günün aynı saatlerinde (genellikle akşam) ağlamaya başlıyorsa, alınan
 her 
tedbir onu yalnızca birkaç dakika sakinleştiriyorsa bebek “kolikli” olabilir. 
Bebeğinizde infantil kolik varsa;

- akşam veya gece beslenme sonrasi şiddetli şekilde aglamaya başlar
- ağlamaya çığlık atma eşlik eder, sanki bir yeri acıyor gibidir.
- yapılan her şey onu yalnızca birkaç dakika sakinleştirir. Birkaç 
dakika sonra
 ağlama ve çığlık tekrar başlar.
- bebek bu ağlama nöbetleri arasında tamamen sakin değildir. Hala 
hıçkırmakta 
ve titremektedir.
- bütün bu olay birkaç saat sürer ve geçer. Gece genellikle bir problem
 yoktur
- aynı olay genellikle her gün tekrar eder ve ertesi gün aynı saate kadar bir
 problem yaşanmaz.

Bu bulgular varsa bebekte “infantil kolik “ vardır veya başka bir tanımla
 bebek koliklidir.İnfantil kolikin sebebi bilinmemektedir. Eğer sebep
 ararsanız kafanız 
daha fazla karışacaktır. Bebekte organik bir problem yoktur. Her
 ağlayan bebekte infantil kolik yoktur.

İnfantil kolikin tedavisi: maalesef yoktur. Bu durumdaki bebekleri olan 
ailelerle konuşmak, hangi davranışın bebeği rahat ettirdiğini bulmak, 
kolik sırasında 
nöbetleşe bebeğe bakmak, yürüyüşe çıkarmak,bazen kendi haline bırakmak,
 faydalı olabilir. Kolik genellikle 6. Aydan sonra kesilir ancak 12 aya kadar da
 sürebilir. Unutmayın kolik çocuğunuza zarar vermez.

Diş çikarma:
Bebekler genellikle 6. Ay civarında ilk dişlerini çıkarırılar. İlk çıkan 
diş önde ve
 alttadır bir çok bebekte diş çıkarma geç başlar. Bu çocuğun geç
 kaldığı anlamına gelmez. Ama bazı bebeklerde ilk diş 4. Ayda da çıkabilir.
 Diş çıkarma çocuğu 
halsiz düşürüp, ateşinin çıkmasına yol açar. 6. Ayında damağını kaşıyan,
 halsiz, 
ateşi 
bulunan bir bebek diş çıkarıyor demektir. Ama bebeğin diş çıkarması tıbbi 
muayeneden ihmal edileceği anlamına gelmemelidir. Diş çıkarma sırasında 
ateş 
38 derecenin üstüne çıkmaz, havale geçirilmez, kusma ve ishal olmaz. 
Bunları göz önünde tutmak gereklidir. Bunlar başka hastaliklarin belirtileridir
 ve bir doktora görünmek gereklidir.

İsilik:
İsilik, hafif kırmızılıktan cerahatli iltihaba kadar değişen görüntülerde
 olabilir. 
Erken dönemde hafif kırmızılıkla başlar, ama ileri dönemlerinde iltihaplı 
hale dönüşebilir. İsilik, bebeğin altını silerken kullanılan bezlerin yapıldığı
 maddelere 
karşı alerjiden olduğu gibi idrarın asitliğinden de kaynaklanabilir. Veya 
her ikisi 
birden de olabilir. Çözüm basittir. Ilık su en iyi çözümdür. Bebek her 
altını
 kirlettiğinde altı hemen temizlenmedir. Mümkün olduğunda altını 
açık bırakın
 ve bu halde tutun.
 
EMZİK ALIŞKANLIĞI

Avantajlar:


- eğer bebeğiniz emzik emmeyi seviyorsa ve rahatsız olduğunda emziği 
verin bu bebeği sakinleştirecektir.
- eğer bebek uyuduğunda emzik ağzında kalıyorsa, bebek uyanınca 
tekrar emecek ve uykuya tekrar dalacaktır.
- bebek emzik emiyorsa büyük ihtimalle parmağını emmeyecektir.

Dezavantajlar:

- bebek bir kez alıştığında emziksiz yapamaz. Yıllar boyunca kullanabilir ve
 bırakmakta zorlanır.
- emzik genellikle derin uykuda düşer. Bebek uyaninca emzigi tekrar emmek 
ister.
 Bu da onu uyandirir.
- uyanıkken emziği emen bebek ses çıkarmayı azaltır. Ve oyuncakları ağzıyla 
keşfetmeyi erteler.
- her seferinde temizleyemiyorsanız emzikler hijyenik değildirler.
 

 BEBEK BAKIMI>>>>

Bugün 80 ziyaretçi (219 klik) kişi burdaydı!
SüperTeklif'e üye ol, sen de kazan!
Zirve100 En iyi
Zirve100 Site istatistikleri
Zirve100 En iyi

YASAL UYARI : Bu sitede yer alan yazıların tümü, bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler için hazırlanmıştır. Bu bilgiler, hiç bir zaman hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Site içeriği başkaları tarafından doğru ve geçerli bulunmayabilir. Sitede yer alan yazı ve resimlerin kopyalanması, her türlü kullanımı ve bilgilerin uygulanması sonucu doğan hukuki, ahlaki, mesleki, sağlık ve yaşamsal sorunlar sadece bu eylemi gerçekleştiren kişilerin sorumluluğundadır. Bunlardan dolayı ortaya çıkabilecek hiç bir sorundan sitemiz sorumlu kılınamaz.

Reklamı Kapat
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol